Kayıtlar

En son ne paylaştım?

gri bir fotoğraf karesinin dipnotu

Resim
        3 Ocak,2018 Hani bazı insanlar var.Şahsıyla ilgili en can alıcı ve hatta en absürd bir soruya bile hemen o an cevap verebilengillerden bahsediyorum.Hiçbir zaman o türden biri olamadım.En’li sorulara cevap vermek hep bir karın ağrısı olmuştur benim için.En sevdiğim rengi bilirim bir,bir de canın sıkkınken ne yaparsın diye sorana veririm hemen cevap.Yazmak!Canımı sıkan şeyleri sindirmek/üstünü çizebilmek için çok yarama merhem olmuştur kağıt/kalem.Hatta yazıp,sonra onu yakıp rahatlayan insanlar da tanıdım.Yakmaktansa,üzerinden zaman geçtikten sonra ‘ben bunları niye dert etmişim amaan’ diyip kendime gülmeyi,ilerlediğimi/yol aldığımı,her sıkıntının geçici olduğunu görmeyi seviyorum,o yüzden yakmak/yırtmak çok da benlik değil.He unutmadan, en çok da gri severim.Aynı zamanda gri durumlardan,meselelerden,insanlardan da asla haz etmem.Tezat evet ama bir şey/kişi/sorun/mesele her neyse,ya vardır ya yoktur,arasına katlanamam.Nerelere geldim.Velhasıl,bu gri fotoğraf,olmadık bir and

'El Üstünde Tutarak Okumak&Fütursuzca Okumak' Çıkmazı

Resim
Hayatım boyunca,bu iki okuma şeklini de denemiş bir insan olarak yazdığımı belirtmek istiyorum öncelikle.Bu konuda yazma sebebim de,ben ettim siz etmeyin şeklinde,serzenişvari bir öneriden başka bir şey değil.Önceleri,okuduğum kitabın sayfalarını bile dikkatli çevirir,aman sayfa kenarları kıvrılmasın,kapağı zarar görmesin diye kendimi kasarak okurdum.Kitabın benim veya ödünç olması fark etmezdi.Sonra,bir gün okurken,anlamını bilmediğim bir kelime karşıma çıktı ve yanımda onu not edebileceğim bir materyal yoktu.Mecbur kaldım sayfa üzerinde karalama yapmaya.Uzun süre nefesimi tutmak zorunda kalmışım ve sonra derin bir nefes almışım gibi hissettim.Çok güzeldi!Sonraları bu alışkanlık haline geldi,çok da güzel oldu.Şimdi her kitap,bir boşluğumu dolduruyor,bir eksiğimi tamamlıyor gibi hissediyorum.Bu satırları okuyan ve kitaplarına nokta bile koymaya imtina edenler var ise şayet,bir deneyin derim.Ona değer verirken,onun size değer katmasına mani olmayın.Bunun bilincine vardığımdan beri,ka

geçen zamanın,algısal farklılıklar üzerindeki etkisi ve metaforsal hayat düsturları

Resim
14,15 varım yokum.Bir cümle okuyup çok etkilenmiştim facebook'ta.Kapının koluna uzanacak yaşa geldiğinde gitmeyi öğrenir insan' diye.Yıllar sonra,bugün,Paulo Coelho ismi göz kırptı bu kez az evvelki cümlenin sonunda.Kendisi tanışmak istediğim fakat henüz bir kitabını elime alamadığım yazarlardan.O yıllarda,tabii duygular arası geçiş hızımın maksimum 3 saniye olduğu zamanlar,bu cümlenin manasını 'terk etmek' olarak algılayıp hayranı olmuştum kendi içimde.Profilimin "hakkında" kısmına yazmışlığım bile var.Şimdi ise cümlenin kendisinden önce veya sonra gelen kısımlarını gözardı ederek, az evvel yazdığım ham şekli ile okuduğumda,şunun farkına vardım;bahsedilen kapı  artık benim için bir metafor niteliği taşıyor.Ölüm metaforu..Evet hayat bir yol,yolculuk evet,fakat sonunda bir kapı var,ölüm var.Yol belki uzun,belki kısa.Tüneller de var,deniz manzaralı otobanlar da.Kar da dahil bu yolculuğa,yağmur da güneş de.Önemli olan ise -tabi ki bence- koşullar deği

selam vermekler gibi!

Resim
Duygu/düşüncelerimi kelimelere dökmekte,dile getirmekten daha iyi olmuşumdur kendimi bildim bileli.Fakat şuan içinde bulunduğum durumda,bunları kelimelere dökmekten fazlasını yapmak durumundayım;iç dünyamı dışarıya açmak.Bundan azımsayamayacağım kadar uzun bir süredir kaçınıyorum.Cesaret edemedim de diyebiliriz.Şimdilerde buna hazır olduğumu hissediyorum.Neler paylaşacağıma gelecek olursam;bilmiyorum.Zaman neyi gösterir,karşıma neler çıkar,post'ların konusu ne olur şu anda kestiremiyorum.Zamanla göreceğiz.Tutunamayanlar ile ilgili de yazabilirim,son zamanlarda sıkı takipçisi olduğum tinyliving akımından da bahsedebilirim.Her şey olabilir fakat şunu söylemeliyim ki;bu mecraya bir ihtiyaç doğrultusunda kayıt oldum.İçimde dönüp duran kelimeleri,düşünceleri dışa aktarma ihtiyacı/m.Yeni aldığım defterin ilk sayfasına yazar gibi heyecanlıyım şu an.Kim okur kim okumaz bilemiyorum.Okunmak değil asla derdim..Tek amacım,yazmak.Aşağıya sevdiğim bir görsel iliştirip,veda ediyorum.